26 Haziran 2011 Pazar


Esaret kimi'z'aman ayaklara vurulan pranga,kimi'z'aman özgür bi kuş.Esaretin bedeli ise ya ayağını kaybetmek yada büyük kuşlara yem olmak.Tek başına ayakta duramamak..Nefes alamamak..

23 Haziran 2011 Perşembe

Zamanın akıp geçmesi hem bu denli huzur hemde telaş katıyor benliğime.hayallere yakınlıktan uzaklık ağır basarken acaba güzel olan sadece hayal kurmakmıydı diye düşünmeden edemiyor yine bu benlik..benlik,sende seninle buluşmaya adım adım gelirken yüzündeki çizgiler kolundaki iplerle meydan okuyor gibi ..kukla gibi bazen..bazende hünkar veziri..gözümde büyüyen beklenen vaktin;seninle geçen wakit kadar bir anda geçmesi dileğiyle..

10 Haziran 2011 Cuma

Aklımıza hakim olanların arasında yaşayabilme ümitleri.her bir hayal her bir ukde rüzgarın savurduğu yaprak misali dönüp duruyor hüznün caddelerinde.sığınacak bir yer arasada gözler hep kendiyle kendine düşman olduğuyla kalacaktır.kısacası nafile..yağmurdan sonraki toprak kokusunu alabilmek için bile alacağımız nefesin birilerine dokunup dokunmayacağını düşünmek zorundayız sanki..Bi başkasıda bizim için böyle çaba sarfedermi bir gün bilemem..istenilen hayallerin göç ettiği yere yine savurduğu rüzgarla gidebilmek..yada bunu bigün dahi  olsa doyadoya  umut edebilmek..

4 Haziran 2011 Cumartesi

her gidişini bir daha ki gelişin yaklaştığı için seviyorum.
M-Nasıl oluyor da bu şarkıyı
gündüzleri hiç duymuyorum?
Oysa seni her gün görüyorum.

GH-Gündüzleri, insanlar bildikleri
şarkıları duymak isterler, aşina olduklarını.

GH-Demek istediğim, öbür türlü
pek para kazanamam.

GH-Bu şarkıları sadece geceleri çalıyorum.
Çünkü kimse dinlemez.

M-Ben dinlerim.

GH-Öyle ama senden de 10 sent geldi.

M-Ne yani, bütün derdin para mı?
O zaman neden gidip bir
dükkanda falan çalışmıyorsun?

GH-Dükkanda yaptığım
bir işim var zaten.
Neyse, ben artık işime döneyim,
olur mu?

M-Tanıştığımıza memnun oldum.